Yeni Asır’ın röportajı: Boşnakların Schnidler’i

2014-11-30-01İzmirli siyasetçi ve işadamı Kemal Baysak’ın, 1990’lı yıllarda Bosna’yı kan gölüne çeviren iç savaş sırasında yüzlerce Boşnak’ın hayatını kurtardığı ortaya çıktı. “Boşnakların Shindler’i” de denilen Baysak, 23 yıllık sırrını Yeni Asır’a anlattı

DUYGU ERGÜDEN

2. Dünya Savaşı’nda Nazi soykırımından 1100 Yahudi’yi kurtaran Oskar Schindler’in hikayesi İzmir’de gerçek oldu. İzmirli Boşnak sanayici Kemal Baysak’ın, 1991-1995 yılları arasında yaşanan Sırp katliamından kaçan Bosna Hersekli ailelere tıpkı Schindler’in taktiğiyle kucak açtığı ortaya çıktı. Kan ve dehşetin hüküm sürdüğü günlerde Bosnalı aileleri, Türkiye’ye getiren Baysak, onlar için Egekent’te ev kiraladı, dayadı döşedi. Çocuk yaşta olanları okuttu, anne babalarını ise işe yerleştirdi. Kendisine başvuran 200 kişinin herbirine tek tek yardım elini uzatan Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu Kemal Baysak, “Boşnakların Schindler”i oldu. Katliam için “Avrupa’nın göbeğinde yaşanmış kara bir leke” yorumunda bulunan Baysak, “Boşnak olduğum için değil, insan olduğum için yardım ettim” dedi.

Bağlarımızı koparmadık

– Savaş çıktığında İzmir’deydiniz, ne hissetiniz?

O zamanlar iletişim şimdiki kadar kolay değildi ama bizim Bosna Hersek ile bağımız hiç kopmamıştı. Kötü haberler geldikçe yüreğim yanıyordu. Bosna’da dünyanın en acımasız savaşlarından biri oldu, üstelik bu Avrupa’nın ortasında yaşandı. 1 milyon 300 bin insan bu savaş yüzünden Bosna’dan ayrılmak zorunda kaldı. Yüreğim hala yanıyor.

– Savaştan kaçan onca insan size ulaşmış, bu nasıl oldu?

Bosna savaşından kaçan insanlar ya Türkiye’deki akrabalarının yanlarına geldi ya da Kırklareli’ndeki Mülteci Kampı’na sığındı. 200 kadar soydaşımızı ise 1993 yılının Ocak ayında biz misafir ettik.

– Onlar İzmir’e nasıl geldi?

Bosna ile olan irtibatımız hiç kesilmediği için bizim, buradaki varlığımızı bilenler var. Önce onlar telefon edip “Biz geliyoruz” dedi. Biz de hiçbirini geri çevirmedik. Belgrad’tan, Üsküp’ten, Karadağ’dan telefonlar geliyordu. Her telefonda “Buyrun, gelin” dedik. Bize bu şekilde ulaştılar.

-200 ailenin geldiğini biliyorum, nasıl yardım ettiniz?

Onları yalnız bırakamazdık. Egekent’te evlerimize yerleştirdik. Hepsine elimizdeki binalar yetişmedi. Kiralık daireler tuttuk. Eşim Pervin Baysak, evlerin eşyalarını hazırlarken çok yardım etti. Ailecek kucak açtık.

Yakınlık gösterdik

– İş durumları nasıl oldu?

Aralarında doktor olanlar vardı. YÖK’ten denkliklerini aldılar. Dönemin Valisi Kutlu Aktaş da onlara büyük bir yakınlık gösterdi. Belediye başkanlarımız onlara ulaşım kartları çıkarttı. İlkokul çağında olanları okula başlattık. Doktorlarımıza da hastanelerde Sayın Valimizin de yardımıyla görev verdiler. Teknik elemanlara da buldukları işyerlerinde çalışma müsaadesi verildi. Böylece Türkiye’ye sığınmış soydaşlarımıza yardımcı olmaya çalıştık.

– Ailece sahip çıkmışsınız?

Boşnak bir soydaşımız İzmir’de akrabasını bulamamıştı. Trebinje’den Karadağ’a oradan da Üsküp’e geçmişler. Ancak akrabalarına ulaşamayınca bizim Dubrovnik’teki tanıdıklarımızı telefonla arayıp, yardım istemişler. Onlar da bizim adımızı ve telefon numaramızı vermişler. Bizi aradılar, rahmetli kardeşim Salih ile görüştüler. Bosna’dan kaçtıklarını ve Türkiye’deki akrabalarına ulaşamadıklarını söyleyince kardeşim onları davet etti.

-Sonra geldiler mi?

Onlar da Üsküp’ten otobüse binmişler. Otobüste Makedonyalı Türkler de varmış. Dil bilmiyorlar, bir kadından yardım istemişler. O kadın da onları İstanbul’da İzmir otobüsüne yerleştirince bizi aradı. Varış saatinde garajdan oğlum gitti aldı. 4 yetişkin iki de çocukları vardı. Çocukların ismi Fadıl ve Neyra… 3-4 yaşlarındaydı. Ben o akşam eve geç gelmiştim. Yemeğimizi yedik. Onları bir güzel ağırladık. Evimiz de 7. kattaydı. Uçak geçince Fadıl ve Neyra korkuyla kapıya koştu. “Bodrum” diye bağırıyorlardı. Savaşın o çocuklarda bıraktığı izi gördük. Sakinleştirmeye çalıştık. Artık güvende olduklarını söyledik.

-Fadıl ve Neyra ile görüşüyor musunuz? Şimdi neredeler, ne yapıyorlar?

Evet görüşüyoruz. Onlar Avustralya’ya gittiler. Neyra ekonomi okudu. Fadıl da inşaat mühendisliğini bitirdi. Avustralya’ya gidince onların evinde kalırım. İkisini de çok seviyorum.

-Diğer aileler ne zaman geri döndü?

1995’in Aralık ayında tarafların ateşkes ilan etmesiyle Dayton Antlaşması imzalanmıştı. Dayton Antlaşması’ndan sonra önemli bir kısmı Bosna’ya döndü. 1997 yılında geri dönmeleri tamamlandı. Bu soykırım sırasında bazı ailelere kendi rızalarıyla evlerinden ayrıldıklarına dair kağıtlar imzalatmışlardı. O evleri harabeye dönse de geri aldılar.

Schindler kimdir?

Oskar Schindler, 1908 yılında Avusturya Macaristan İmparatorluğu’na bağlı Moravia Bölgesi’nde doğdu. Alman işadamı Schindler, 2. Dünya Savaşı’nda, bin 200’e yakın Yahudi’yi kendi fabrikalarında çalıştırarak soykırımdan kurtardı. 1982’de Thomas Keneally tarafından yazılan Schindler’in hayatı 1993 yılında yedi Oscarlı film olan Schindler’in Listesi’ne de konu oldu.

Giriş tarihi : 30.11.2014 20.41 Güncelleme : 20.41 [YAŞAM]